Her yıl Türkiye Süper Ligi ile Türkiye Kupası şampiyonlarını karşı karşıya getiren Süper Kupa maçı 2023 yılında oynanamadı. Sebebi ise, Türkiye Futbol Federasyonu yetkililerinin organizasyonun her aşamasında gösterdiği tecrübesizlik ve basiretsizlik.

Süper Kupa maçı, genellikle yaz aylarında ve ligler başlamadan önce oynanmaktadır. Örneğin 2007 yılından 2019 yılına kadar bu maç hep ağustos ayı içerisinde oynanmıştır. İlk defa 2020 yılının lig (Medipol Başakşehir) ve kupa (Trabzonspor) şampiyonları sezon başında değil de sezon arasında 2021’in ocak ayında Süper Kupa maçı oynamışlardı. Bir sonraki Süper Kupa maçı da benzer şekilde sezon ortasında oynanmıştır. 2021 yılının lig ve kupa şampiyonlarını karşı karşıya getiren bu maça Katar’ın başkenti Doha’da bulunan Ahmed Bin Ali Stadyumu ev sahipliği yapmıştır. 2022 yılında ise organizasyon tekrar sezon öncesine çekilmiş ve İstanbul’da bulunan Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda oynanmıştır.

2023 yılına gelindiğinde, Süper Kupa maçının organize edilmesi ile ilgili pek çok problemle karşılaşıldı. Öncelikle sezon başında oynanması planlanan bu maç tarafların fikstür yoğunluğu sebebiyle ertelenmek zorunda kaldı. 2023 yılının lig şampiyonu olan Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ne; 2023 yılının kupa şampiyonu Fenerbahçe ise Avrupa Konferans Ligi’ne katılabilmek için eleme maçları oynamaktaydı. Her iki taraf da yoğun maç trafiği sebebiyle Süper Kupa maçının ileri bir tarihte oynanmasını tercih etmekteydi. Türkiye Futbol Federasyonu da bu durumu dikkate alarak maçı ileri bir tarihe erteledi. Ancak bu noktadan sonra süreç karmaşık bir hal aldı.

Türkiye Futbol Federasyonu, organizasyondan daha yüksek gelir elde edebilmek amacıyla Süper Kupa maçının yurt dışında oynatma kararı verdi ve bunun için kulüplerden yetki istedi. Kulüp yöneticileri de Federasyon’un bu hamlesine olumlu cevap verdi. Türkiye Futbol Federasyonu’nun belirlediği ilk adres Almanya’ydı. Malum, Almanya’da oynanacak bir derbi maçına gurbetçilerimizin göstereceği ilgi sebebiyle iyi bir gelir elde edilebilirdi. Ancak kısa süre içerisinde organizasyonun Almanya’da yapılamayacağı anlaşıldı. Kamuoyuna yansıyan açıklamalara göre, ikinci adres Azerbaycan idi. Kardeş saydığımız bir ülkede bu maçın oynanması ilk anda güzel bir fikir olarak görülmüşse de maçın Azerbaycan’da oynanması halinde düşük bir gelir elde edileceğinin anlaşılması sebebiyle Federasyon bu seçeneği hemen elemiştir. Sonuçta, üçüncü seçenek olarak maçın Suudi Arabistan’da oynanmasına karar kılındı.

Federasyon ve kulüp yöneticileri bu pazarlıkları sürdürürken, her iki kulübün de üyeleri ve taraftarları organizasyonun yurt dışında oynanmasına karşı tepki göstermeye başladı. Kamuoyu Cumhuriyetin 100. yılında organize edilecek bu maçın ülkemizde oynaması gerektiği konusunda büyük bir mutabakat sağlamıştı. Kamuoyunun bu çağrısına kulak veren Galatasaray yönetimi, maçın Türkiye’de oynanması için başvuruda bulundu. Ancak tüm bu itirazlara rağmen Türkiye Futbol Federasyonu maçın Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde oynanmasına karar verdi. Kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda, organizasyon için en yüksek teklifin Suudi Arabistan tarafından yapılmış olması sebebiyle bu kararın alındığı ifade edildi.

Maç günü geldiğinde ise Türkiye Futbol Federasyonu’nun, organizasyonu gerçekleştirirken elde edilecek gelir dışında hiçbir detaya önem vermediği, organizasyonun gereği gibi planlanmadığı ortaya çıktı. Suudi yetkililer; maçtan önce Norm Ender’in Cumhuriyetimizin 100. yılına ithafen bestelediği Parla marşının okunmasına, takımların maç öncesinde ısınmaya çıkarken üzerinde Atatürk resmi bulunan tişörtler giymelerine ve maç seremonisine çıkarken üzerinde “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ve “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” yazılı pankartları taşımalarına izin vermedi. Öyle ki, Suudi polisler takımların soyunma odalarına kadar girerek bu konuda kontroller yapacaklarını açıkladı.

Türkiye Futbol Federasyonu başkanı Mehmet Büyükekşi, Suudi yetkililerle pazarlık yaparak bu konuda bir uzlaşma arayışına girse de ülkemizin iki güzide kulübü Galatasaray ve Fenerbahçe’nin başkanları sayın Dursun Özbek ve Ali Koç bu değerlerin pazarlık konusu edilmeyeceğini beyan ederek bu sürece son verdi. Ve neticede bu maç oynanmadan takımlarımız Suudi Arabistan’dan ülkemize dönüş yaptı.

Her şeyden önce Cumhuriyetin 100. yılında, iki güzide kulübümüz arasında oynanacak bir futbol müsabakasının bu şekilde ele alınmış olması, Türkiye Futbol Federasyonu yöneticilerinin dünya görüşleri hakkında bir fikir vermektedir. Bu kişilerin nazarında bir miktar para, toplumun değerlerinden ve taleplerinden daha kıymetlidir. Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak, Cumhuriyetin 100. yılını kutlamak anlamsız birer talep olarak görülmektedir. Ne mutlu bize ki yaşanan süreç Türkiye Futbol Federasyonu yöneticileri gibi düşünen insanların azınlıkta olduğunu bize göstermiştir.